• İlkay Mavili YILMAZ | Eğitmen | Yazar |NLP Uzmanı | info@ilkaymaviliyilmaz.com
Kişisel Çekicilik Sanatı!

Kişisel Çekicilik Sanatı!

            Unutmayın! Dünyayı döndüren Karizma!

            Kişisel çekim ustası olmak ve üzerinizden bir büyünün yayılmasını ister misiniz!’’  Eski Yunancada ‘’Tanrı bağışı’’ denilse de karizma için; Seth Godin’ in  dediği gibi ‘’Karizma bir armağan değildir, bir araçtır.’’ Diyor! Ve iyi haber şu ki karizma öğrenilip uygulanabilen bir beceridir.  Kaynağını biz bilincinden alan; varoluşa katkı bilinciyle sulanan  öğrenilmiş davranışlardır.

           Etrafınızda ki insanın sizi gördükleri anda  ‘’Vay be!’’ ‘’Vay, bu da kim?’’ dedikleri anlar oldu mu? Düşünsenize girdiğiniz ortamda bakışlar size yöneliyor ve insanlar ne söyleyeceklerinizi duymak için tüm dikkatlerini size veriyor! Sizin onayınızı almak için can atıyorlar! Nasıl hissederdiniz!

           Karizmatik insanlar dünyayı etkiliyor! An’ da varolmak, samimiyet ve güç karizmanın çekirdek bileşenidirler. An’da varolmak ve samimiyet dışında; güç diğer tüm ayrıntıların bileşimidir.

  • Samimiyet! Başkalarına karşı gösterilen iyi niyettir.
  • Karizma zihinde başlar. Kendinizi gözlemleyip; fark etmekle, inanmak ve güvenmekle başlar!
  • Zihin hayal ile gerçek arasında ki farkı ayırt edemediğinden, karizmatik bir ruh hali yarattığınızda doğru karizmatik davranışlar içgüdüsel olarak ortaya çıkacaktır.
  • Sorgulamak lazım! Kim olduğumuzu, nereden gelip; nerede olduğumuzu, varoluşta ki amacımız bilmek; içselleştirmek gerekir. Her bir davranışımız yaşam amacımıza hizmet ediyor. Gemiler limanda güvenlidir; lakin yapılış amaçları limanda beklemek değildir. İnsanız yemek içmek mi sadece amacımız; ‘’Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’’ demek değil amacımız! Sorgulamak lazım!
  • An’ da olmak. Diğer her ayrıntının üzerine inşa edilen temeldir! (Sonsuz Şimdiye Susayış başlıklı yazımda ayrıntılı değindim bu konuya!) Düşüncelere kapılmak yerine olup bitene dikkati vermektir. Ki bu durum muazzam ödülleri beraberinde getirir. An’ da var olduğunuzda kişiler dinlenildiğini, değer ve saygı gördüklerini hissederler.
  • Nefes alışverişinizi kontrol edin! Karnınıza derin nefes aldığınızdan; nefes alıp verirken ağzınız değil burnunuzu kullandığınızdan emin olun. Ağzınızdan nefes almak, konuşurken nefes nefese kaldığınız ve kaygılandığınız izlenimi aratır.
  • Unutma dünya gerçek Sen’ le ilgileniyor. Kendiniz olun! Kendin olmanın eşsizliğini yaşa! Kendin olmak gerçek özgürlüktür

Kendin Olduğun her an ne büyük bir kutlamadır farkında mısın? Kendin OL; Maskeler İşe Yaramaz. Başkalarının dünyasının hapsinde olmak; psikolojik kölesi olmak seni yok eder. 

  • Bilinçli yansıtma tekniğini uygulayın! Karşı tarafın beden dilini taklit etmek güven ve uyum sağlamanın yollarından biridir. Başkalarının beden dilini taklit etmek eğilimi teknik olarak limbik yankılanım olarak adlandırılır ve insan beynine kazınmıştır. Evet dengeli olarak karşı tarafın beden dilini yansıtmak sizi daha çekici kılacaktır. Seçici olarak hareketleri yansıtın, jestlerin büyüklüğünü değiştirin ve gecikme süresi tanıyın.
  • Karşı taraf konuşurken yavaş ritimde başınızla aşağı yukarı onay hareketinde bulunun. Karşı tarafın bilinci değil; lakin bilinç altı bu hareketi fark edecek ve onaylandığı hissedecektir.
  • Duraklayın! Konuşmaya başlamadan önce; cümlelerin arasında iki saniye duraklayın. Cümlenin sonunda sesinizin tonunu düşürün. Güç duygusu yaratır. İnsanlar sizi duymak için daha çok dikkatlerini verirler.
  • Dinleme becerilerini yönetmeyi bilmek gerekir. Göz teması! Dikkat sözsüz iltifattır. İnsanların sözünü kesmeyin! Cevap vermeden önce de 1-2 saniye durun!
  • Karşılıklı konuşmanın sonrasında üç saniye göz temasını sürdürün! Bu süre kulağa kısa gibi gelir; lakin sonsuzmuş gibi hissedilir. Karşınızdakinin göz rengini seçmeye çalışın! Ne anlamlı bir keşiftir! Deneyebilirsiniz!
  • Hangi kelimeleri kullandığınız ve kelimeleri nasıl söylediğiniz çok önemli.  (Hep ‘’ben’’ demekten, negatif kelimelerden kaçınmak gerekiyor.) Karşılıklı konuşmaları çok iyi olan insanlar spot ışıklarını karşılarında ki üzerinde tutarlar ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlar.
  • Cümlelerinde ‘’eeee’’, ‘’şey’’, ‘’hı hı’’ vb asalak kelimelere yer vermezler.
  • Karşınızda kişinin kendisini kötü ve hatalı hissetmesine neden olmayın. İnsanlar sizi onlarda oluşturduğunuz duygularla hatırlayacak.
  •  Diyaloğu monoloğa çevirmemek gerekir. Ve diyalog sırasında tüm dikkati karşı tarafa vermeyi unutmayın. Düşünsenize konuşurken karşınızdakinin sık sık çevreye bakındığını! Ne hissederdiniz?
  • Karşınızdaki kişinin sözlerinin etkisini yüzünüzde görmesini sağlayın!
  • Karşınızdakinden herhangi bir bedel ödemeksizin yapabileceği bir şey isteyin; fikrini! Bir kişinin fikrinin sormak tavsiyesini sormaktan daha iyidir bu arada!
  • Onları etkilemeye çalışmayın. Bırakın onlar sizi etkilesinler. Böyle daha çok mutlu olacaklar. Mütevazi olun; kendini göstermeye çalışan, her şeyi bilirmiş gibi sürekli konuşan, yada övünüp duran insanlardan kimse hoşlanmaz. Unutmayın! Aktörlere ilk öğretilen ilke şudur:’’ Şöhret olmak istiyorsanız asla şöhret gibi davranmayın.’’ Ulaşılabilirlik ilkesi!
  • Az sözcük! Fazla değer sunun; mümkün olduğunca bilgi, eğlence ve hoş duygular sunun.
  • Sesinizde samimiyet yansıtmak için gülümseyin; hatta gülümsediğinizi hayal edin!
  • Bilinçli olarak karşısındaki insanlarla diyaloğa girin
  • Karşınızdakinin düşünce sistemini çözebilmek için çaba sarf edin
  • Karşınızdakinin değer yargılarını ve motivasyonunu anlamaya çalışın.
  • Güç duruşunu için zaman ayırın kendinize.

       Özel olarak, kendine ayıracağınız bu iki dakika tüm kaderinizi değiştirebilir. Ayaklarınızı iki yana açarak yere sağlam basın. Büyüyün! Mümkün olduğunca fazla yer kaplamaya çalışın. Goril gibi şiştiğinizi, iki katına çıktığınızı hayal edin. Kollarınızı yanlara doğru rahatça bırakın. Omuzlarınızı yukarı ve arkaya doğru hareket ettirin! Kollarınızı yukarı kaldırın ve parmak uçlarınızla tavana dokunmaya çalışın. Stanford Üniversitesi’nden Gruenfeld’in bulgularında görüldüğü gibi, daha geniz duruş sergileyen insanlar ölçülebilir fizyolojik ve psikolojik değişim yaşarlar. Yapılan deneyde girişkenlik ve enerjiyi artıran hormonlar %19 artarken , kaygı hormonlarının %25 azaldığı görülmüştür.

  • Dik duruş, dik oturuş.
  • Karizmatik kişiler, elleriyle, yüzleriyle, saçlarıyla, kıyafetleriyle oynamazlar. Bacaklarını, başlarını sürekli sallamazlar.
  • Kılık kıyafet biçiminiz! Bedeni giydiriş şekliniz ruhsal özelliklerin doğrudan dışa vurulmasının önemli kurallarından biridir.
  • Risk almaya istekli ve yeniliklere açık olmalısınız. İnanarak savunulan akılcı yenilikler birer mıknatıs gibidir.
  • İnsanların kişisel problemlerine yakın ilgi gösterin! İnsanlar düşlerini gerçekleştirmekte onlara istekle yardımcı olabilecek kişilere kendilerini yakın hissederler.
  •  İltifatları kabul etmeyi bilmek gerekir! Önce bir durup iltifatı sindirin. Hatta keyfini çıkarın. Bu keyif anının yüzünüze yansımasını sağlayın. Karşınızdaki kişiye üzerinizde bir etki yarattığını gösterin. Teşekkür edin. Hatta bir adım daha ileriye gidip ‘’onun sayesinde mutlu bir gün geçirdiğinizi söyleyebilirsiniz.      
  •  Zaman yönetimi. Hayatın yönetimidir! İşe giriş çıkış saatlerinin yönetimi; görüşmelere zamanında gitmek; yapılan işin planlamaları; iş ve özel hayat arasındaki dengenin yönetimi!
  •  Hoş seda bırakabilmek! Bir sohbeti zarif bir şekilde terk etmeyi, yanından ayrıldığınız kişilerde olumlu duygular bırakmayı bilmek gerekir!
  • Kriz anlarını yönetebilmelisin!
  •  İyi bir tokalaşmanın etkisi çok uzun sürebilir.

        Aynı bir şekilde kötü bir tokalaşmada kalıcı ve aleyhinize bir izlenim bırakabilir.  Yaygın olarak bilinen ilk tokalaşma anlatımına MÖ Mısır frekslerinde rastlanmıştır. Günümüze kadar tüm kültürlerde ve yerkürenin her yerinde yaygındır ve sağ elle yapılır. Sağ el geleneksel olarak silah tutmada kullanıldığından, sağ el ile tokalaşmak tehlikenin sembolik olarak askıya alınması anlamına gelir. Selamlayan kişinin silah tutan elinin boş olduğunu gösterir. İlk izlenimde tokalaşmanın önemli bir yeri vardır; kişinin kendine güvenini, zarafetini, samimiyetini ve o an orada ve dikkatinin karşısında olduğunu gösterir. Tabi ki etkin bir tokalaşma ile. Avuç içlerinin birbirine eşit pozisyonda değmesi, baş hafif öne eğik ve göz teması! Göz teması dikkattir! Belki de bir daha tokalaşma fırsatı yakalayamayacaksınız! Ölü balık, kemik kıran, baskın, iki elle ve otururken yapılan tokalaşmalardan kaçınmak gerekir.          

        Karizma kimsenin kayıtsız kalamayacağı bir güçtür! Karizmatik insanlar kendilerini daha iyi anlarlar; çevreleriyle daha iyi iletişim kurar ve daha etkileyicidirler. Bu özellikler, bilgi, yetkinlik ve etkili karar almak ile birleştiğinde sadece şöhret ve itibar değil; herkese iyilik ve refah getirir. Yukarıda ki tüm bileşenleri tamamlamak; harika bir çekim için; öncelikle harika bir ilk izlenim yaratmak gerekiyor. Bir sonraki buluşmamızda ‘’harika bir ilk izlenim’’ konusu üzerine buluşmak dileğiyle!

      Bu arada bir husus daha! Önce kendinizi etkileyin!