Karar vermek sorumluluktur. Aldığın kararlar yaşadığın hayatla sonuçlanıyor. Ve varoluşta hiçbir şeyin sahibi olmadığımız gibi; tek sahibi olduğumuz sorumluluklarımızdır. Unutma! Kim olduğunu verdiğin kararlar belirliyor ve verdiğin kararlar, dalga etkileriyle tüm kainatı etkiliyor! Sizi başkalarından farklı yapan hayatınızın her aşamasında almış olduğunuz kararlarınızdır. Eğer kararlarınız sizi ileriye taşıyor; etrafınızda ki durumları iyileştiriyorsa siz lidersiniz! Eğer kararlarınızda cesaret, vizyon, farklılık getirmiyor; sadece mevcut durumu koruyorsanız siz yöneticisiniz. Eğer karalarınızı ego, nefret, kırılganlık, kıskançlık, bencillik gibi duyguların rahminde alıyorsanız; sorumluluklarınızı kötü yönetmiş, özünüzü intihara sürüklemiş oluyorsunuz!
Hiçbir şey tesadüf değil! Her şey ilahi zekaya dair. Bireysel Marka Yönetimi yolculuğumuzda hepimizin birbirimize katacaklarımız devam ediyor; hepimiz birbirimizin öğretmeniyiz; karşılaştığımız canlı, cansız her madde bize bir şey öğretiyor. Evet gördüklerimizden, duyduklarımızdan, okuduklarımızdan, deneyimlediklerimizden etkileniyor, öğreniyoruz; öğrendiklerimizle dış dünyamızı etkiliyoruz. Ve bu döngü devam ediyor; Kelebek Etkisi! Denize atılan bir taş ve birbirini takip eden ön göremediğimiz dalgalar!
Son başlangıçta gizlidir. Hayatımızda aldığımız kararlar ve yaptığımız seçimler, geleceğimizi belirler. Sadece kendi geleceğimizi değil; başka insanların da geleceğini etkiler. Bunu en iyi "kelebek etkisi teorisi" açıklamaktadır. Kelebek etkisi; bir sistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliklerin, büyük ve öngörülmez sonuçlar doğurabilmesine verilen isimdir. Edward Lorenz tarafından öne sürülen teoriye göre; "Amazon Ormanlarında kanat çırpan bir kelebek, Avrupa’ da fırtına yaratır". Bu anlatım; Mevlana’nın ‘’Bir sineğin kanadını oynatması, Arş-ı Rahman’ı titretir’’ sözüyle de aynı anlamı içermektedir.
James Gleick çağdaş fiziğin kavramlarından Kelebek etkisi’ni şöyle tanımlıyor; ‘’Bugün Pekin’de kanatlarını çırpan bir kelebeğin havada oluşturduğu dalgalar gelecek ay Newyork fırtına sistemlerine dönüşebilir.’’ Bu teori; sonsuzluk içinde tüm olasılıkların mümkün olduğu kainatta, bir anlık davranışımızın hayatımızda ki her şeyi temelinden etkileyebileceğini anlatır. Küçük etkiler büyük sonuçlar doğurabilir. Gün içinde verdiğimiz küçük-büyük kararlar birbirini etkileyerek hayatımızı oluşturduğu gibi; diğer insanların hayatlarını da etkilemektedir. Ne dersiniz bireysel markanızı yönetme kararı almaya? Ne dersiniz iyilik hareketi öncüsü olmaya! Ne dersiniz girişimcilik öncüsü olmaya! Nerede ve hangi zamanda kimlerin hayatına dokunacağınız bilemezsiniz! Çok büyük kararlar, büyük devrimler mi! Bazen içten samimi bir gülümseme, minik kararlar sonsuz olasılıklara gebedir!
Karar vermek; seçenekleri görebilmek, bunlar arasında doğruyu bulabilmek, doğru bulduğun yolda yürümek, bunun sorumluluğunu almak, sonucun farkındalığında olmak; analiz etmek; gerektiğinde yeniden süreci çalıştırmak için çaba gerektirir. Doğru karar verme an’ ı kendimizin farkına vardığımız, kendimizi objektif olarak tanımladığımız ve bütünün yararı yolunda gelişimi kabul ettiğimiz andır. Hayat an’ da kuruluyor. An’ da verilen kararlar geçiştirilmemelidir. Bu kararlar geçiştirildiğinde akıntı sizi belirsizliklere sürükler. Karar, kararsızlıklar ve başkalarının bizim adımıza verdiği kararlar akıntısında sürüklenmeyi değil; tüm bu akıntıya liderliği hak ediyoruz. Kendimize ve diğer insanlara olan sorumluluğumuzdur aldığımız kararların liderliği.