Kişisel çekicilik sanatı diyebileceğimiz karizma; eski Yunancada ‘’Tanrı Bağışı’’ demektir! Kanımca bu bağışı, almayı bilmek gerekir! Kişisel çekimin ustası olmaya ne dersiniz? Bir kere geliyoruz bu dünyaya! Her birimizden bir tane var! Ve kendimizi ifade ettiğimiz kadarız! Ve varoluşumuzu ifade ediş aracımız iletişimin tacı; karizma!
Sizler! Her biriniz kendi hayatlarınızın heykeltıraşısınız; yonttuğunuz heykel kendinizsiniz. Fazlalık olan; size ait olmayan her şeyden arındıklarınızsınız! Kıskançlık, kin, öfke, nefret, bencillik, tembellik, sıradanlık gibi duygulardan arınmak lazım! Kişiyi karizmatik yapan özellikler, öncelikle boşluğun mevcudiyeti ve daha sonra bu kişilerin boşluğu doldurabilecek yetenek ve özellikleridir.
Karizma, sizin varoluşu nasıl kucakladığınızın enerjisidir! Güçlü mü kucaklıyor yoksa akışına mı bırakıyorsunuz? Size dairdir. Sizin hal, tavır, eda ve kelimelerinizin çekim gücüdür! Manyetik güçtür!Özel bir kişik özelliliği olup sizin çekiciliğinizi ifade eder.
Karizma kelimesi, Fransızca ‘’charisme’’ kelimesinden dilimize geçmiş olup ‘’etkileyicilik’’ anlamında kullanılan bir kavramdır. Ayrıca karizma kavramı Yunancada doğuştan gelen bir armağan ve saygınlık anlamına gelmektedir. Yapılan araştırmaların gösterdiği ve şöyle bir hayatı gözlemlediğimizde; karizmaya sahip insanların bizleri incelikle ikna edebildiklerini ve onlarla bir arada olmanın bizi mutlu ettiğine şahit olmaktayız. Karizma ilk izlenimin dört unsurundan üç tanesi üzerine kuruludur. Beğenilebilirlik, çekicilik ve güç. Bu üç karakteristik özelliğe sahip olan bir insanın aynı zamanda karizması da vardır. Karizmatik insanlar belirli bir alan kaplarlar, rahattırlar, lazer odaklı göz temasını sürdürürler, ilgilerinin merkezi olsunlar diye dinleyicilerine tamamen odaklanırlar, tüm vücut pencerelerini insanlara açık tutarlar, enerji verir ve daima gülümserler. Güzel veya yakışıklı olmakla ilgisi yoktur! Karakter üzerine temellenmiş; özgüven, sosyal cesaret, duruş! Böyle birini tanıyor musunuz? Araştırmalar, bir kişinin karizması yüksek ise, bunun o kişinin dört önemli ilk izlenim unsurundan bir olan ‘’güvenilirlik’’ unsurunu da otomatikman kişiye yakıştırdığını göstermektedir.
Bir insanın karizmatik olup olmayışını ilk bakışta hissedersiniz. Niccole Torres ‘’Karizmayı tanımlamak zordur. Ama insan karizmatik bir insanı gördüğünde hemen anlar.’’der. Karizma, birçok güç gibi elle tutulmayan, gözle görülemeyen; lakin hissedilen bir güçtür; tartılamaz, ölçülemez, satın alınamaz. Sadece ruhsal eğitim yoluyla elde edilir. Karizma, insanları kendi etrafında toplayabilme, etkileme, ikna etme ve sizi takip etmelerini sağlayabilme becerisidir. Karizma; manyetik etki gücünüz tüm yaşamınızın birikiminin estetiğidir. Yaşam enerjinizi hissetmek ve yansıtmaktır. İnsanın yüz ifadesi ruhunun yansımasıdır. Sadece yüz ifadesi mi? Oturuş, kalkış, her bir davranış, her bir eda, tavır, ağızdan çıkan her bir kelime insanın ruhunun; tüm yaşamının yansımasıdır!
Önemli oranda İnsanları etkilemek, insanlara söz geçirmek, sesini duyurmak istiyorsan, bütün bunları yapabilecek yetenekte olduğunu göstermelisin! Diğer insanlara verebileceğiniz en güzel hediyenin onları doğru bir şekilde anlamak ve gerçekten görebilmek olduğuna inanıyorum. Ve tecrübe edebileceğimiz en harika duygulardan birinin de doğru anlaşılmak ve görülmek olduğunu düşünüyorum. Karizma karşı tarafa değerli olduğunu hissettirebilme sanatıdır. Siz kendinizi değerli görürseniz karşı tarafa değerli olduğunuzu hissettirirsiniz! İnsanlar kendilerini iyi hissettiren insanları daha karizmatik buluyorlar. Her şey içerden dışarıya doğru. İçerde ne varsa dışarıya yansıyan o. Kalpte hangi his varsa ağızdan dökülen o; davranışa yansıyan o. Her şey sizinle başlar! Siz de olmayan bir duyguyu başkasına veremezsiniz. Sizde olmayan bir duyguyu bir başkasına vermek demek ya yalakası olmak ya da bağımlısı olmak demek. Evren frekans dünyası. Her birimiz titreşimlerden oluşuyoruz. Kelimelere dökmesek bile frekansımız karşı tarafa bizimle ilgili gerçeği iletiyor. Karşı taraf diyor ki ‘’onun kendisine hak görmediği bir duyguyu ben neden onan vereyim?’’ Önce siz kendinizi, inançlarınız hissedin! Dışarısı aynalayacaktır!
Alan Weiss’in söylemekten çok hoşlandığı bir sözü vardır.’’ Mantık insanların düşünmesini sağlar. Duygular ise harekete geçirir. Eğer sadece insanların mantığına hitap ederseniz, oyun alanının yarısını elinizden kaçırmış olursunuz. Etkilenmemizi, ilham almamızı yada çok özel hissetmemizi ve hissettirmemizi sağlayan karizma duygusal yanımıza hitap eder. Mantıklı düşünceyi pas geçer. Karizma, anlayışımızın ötesine geçmesi ve bizi duygusal düzeyde etkilemesi bakımından hayranlık duygusuna benzer.
Peki Karizmamızı nasıl oluşturup yöneteceğiz? Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle!