‘’Beni sadeleştir!’’ Duyuyor musun havada ki sesi! Çığlık çığlığa! Kulak ver! Senden geliyor! ‘’Leonarda da Vinci’nin dediği gibi ‘’Sadelik en yüksek gelişmişlik düzeyidir.’’ Sadelik arınmaktır bize ait olmayan her türlü fazlalıktan! Sadeleştikçe özgürleştiğimizin farkında mıyız? Düşünmek için düşünmek, almış olmak için almak, konuşmuş olmak için konuşmak, yapmış olmak için yapmak, yemiş olmak için yemek nasıl kötüyse; giyinmiş olmak için giyinmek de kötü!
Massimo Vignelli “Sadeliğe ulaşırsan, sonsuzluğu garantilersin’’ diyor. Ve zamansız olmak için fark yaratmak gerekiyor! Markalaşmak üzere çıkmış olduğumuz bu yolculukta kendi stilimizi yaratmanın başlıca unsurlardan minimalizm durağından zamansız ve mekansız merhaba!
Sizler! Her biriniz kendi hayatlarınızın heykeltıraşısınız; yonttuğunuz heykel kendinizsiniz. Fazlalık olan; size ait olmayan her türlü negatif düşünce ve her türlü negatif duygudan arındıklarınızsınız! Kıskançlık, kin, öfke, nefret, bencillik, tembellik, sıradanlık!
Minimalizm, Hegel’in dediği gibi “Sade ama basit olmayan, yalın ama yavan olmayan bir güzellik anlayışıdır.” Bir bakış açısıdır! Bir yaşam tarzıdır! Silkelenip kendine gelmektir. Ruh, zihin, beden bütünlüğüdür. Dengeyi sağlamaktır. Sadelik bolluk bilincinde yeşerir. Kıtlık bilincinde olanlar ‘’hep daha hep daha’’ çokluğun girdabında kaybolmaya doğru sürüklenirler.
Sadelik ruh ister, tutku, özen, itina ister. Şöyle bir tarihe baktığımızda Tolstoy, Einstein, Newton, Coelho, Leonarda da Vinci, Steve Jobs gibi değerler sadeliğin altını çizmişler. Sadelik yaratıcı alanların pek çoğunda, edebiyattan mimarlığa, fotoğraftan modaya kendine hatırı sayılır bir yer edinmiştir. Tarihimize yön veren insanların minimalizmi tercih etmeleri bir tesadüf olmasa gerek. Steve Jobs yıllarca aynı renk ve aynı tarz kıyafetleri giymeyi tercih etmiş giymiş. Da vinci, Eistein gibi bir çok değer minimalist düşüncenin destekçilerindenmiş. Still yaratımında tarihe yön veren modacıların; Coco Chanel, Calvin Klein, Pierre Cardin, Yves Saint Laurent, Donna Karan, Prada, gibi ünlü modacıların tasarımlarının yeşerdiği kaynak ve görüyoruz ki minimalizm. Şöyle bir gözlerimin önünde canlandıralım mı? Ne dersiniz!
Stil, önce ruhunuzu, tutkularınızı, ardından da bedeninizi tanıyarak, hedeflerinizi belirleyerek modayı sizin yönetmenizdir. Giyinme şekliniz dünyanın sizi nasıl gördüğü olduğu gibi sizin hayata kendinize dair mesajınızdır! Unutmayalım! Kıyafetlerimiz, kişiliğimizin ve karakterimizin aynasıdır. Stil, insanın kendini, ruhunu ve bedenini tanımasıyla başlayan ve her türlü fazlalıktan arınmasıyla devam eden bir yolculuktur!
Kuantum fiziğine göre atomun % 99. 9’u boşluktur. Ve her şey atomdan oluşmaktadır. Tasarımın altın kuralı bir şeye vurgu yapmak istiyorsan etrafında ki boşluğu artır. Ne kadar sade ise o kadar etkili olur. Daha fazla daha fazla etki yaratacağım diye ne kadar abartırsanız o kadar çok verdiğiniz mesajdan ve hedefinizden uzaklaşırsınız.
Minimalizm yönetiminin anatomisi söyle bir analiz ettiğimizde izleyeceğimiz yollar;