• İlkay Mavili YILMAZ | Eğitmen | Yazar |NLP Uzmanı | info@ilkaymaviliyilmaz.com
Stil Zamansızdır!

Stil Zamansızdır!

 

         Kendinizi tüketime değil; varoluş potansiyelinizin keşfine adadığınız; ve bu keşfi estetikle sunduğunuz bir yaşam dileyerek; zamana ve mekana bağlı kalmaksızın merhaba!      

         İnsanların potansiyellerini uyandırması, potansiyellerini aşması ve kendileri hakkında daha iyi hissetmelerine yardımcı olmaktan daha büyük bir duygu yok. Bence hepimiz başkalarına yardım etmek, birbirimizi yükseltmek için yaratılmışız. Ve yazdığım her bir kelimem bu amacıma hizmet ediyor!

        Bir kere geldiğimiz ve her birimizin eşsiz olduğu bu dünyada stil sahibi olmak her bireyin hakkıdır. Hep bir gün diyor erteliyoruz kendimizi! ‘Bir gün’ değil! ‘Bugün’ silkelenelim mazeretlerimizden! Ve başlayalım stilimizi yaratıp yansıtmaya! Tagore’ nin dediği gibi ‘’Güneş olamazsan yıldız ol, ama gökteki en parlak yıldız sen ol.’’  Çünkü her birimiz buna değeriz.

       Sitil ‘ben’ der! Moda ‘ben de’ der. Moda yaşanılan zamana hitap eder. Stil zamansızdır! Stiliniz sizin zamansız takipçinizdir! Yaşam bedenle sınırlı değildir. Öyle ki dünya yolculuğumuzu tamamladığımızda bizden geriye kalan izimiz stilimizdir! Unutmayın ki stilimizin varoluşta yansıttığı ışık kadarız!

       Bir stiliniz olmalı. Sitil sadece görünüş değil; hayat duruşumuzdur. Stil karakterimizin, potansiyelimizin, hayat felsefemizin özgüvenle dışarı yansımasıdır. Kendimizi birey olarak dünyaya ifade etme halimizdir. Stil içimizde olanı dışarıya yansıtma tarzımızdır. Sunuşun estetiğidir. Sitil size dair olan her şeydir.

      Stil tüm birikimlerinizin önce içeriyi aydınlatıp; sonra dışarıya yansıyan ışığınızdır! Sitil sahibi olmak kendini fark etmekle başlar! Kendiniz tanımaktan, özgüvenden alır gücünü! Görüntü yönetimiyle şekillenir! Ve sürekli gelişim kanatlarıyla zamansız yol alır! Stiliniz siz kendinizi kelimelerle ifade etmeseniz de konuşur! Onun dili zamansızdır!

        Kendinize değer vermelisiniz. Çünkü kıyafeti değerli yapan içinde ki Siz’ siniz! Kıyafetleriniz karakteriniz üzerine şekillenmeli! Yoksa en ufak bir darbede yıkılan karton kahramandan bir farkınız kalmaz! Karakter üzerine konumlanmayan; potansiyelinin keşif yolculuğunda ilerlemeden giydiğimiz bir kıyafette ki yerimiz sadece askılıktır! Bu konuyla ilgili Nasrettin Hoca diyor ki  ’’Ye kürküm ye’’ haklı tabi ki ilk izlenim de; lakin nereye kadar! Rumi’nin de dediği gibi ‘’İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır; görgüleriyle uğurlanır.’’  Ve davam eder Rumi  ‘’Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok. Nice elbiseler gördüm içinde insan yok!’’

       Stil modayı kendimizin yönetmesidir. Modayı kendimizce yorumlamaktır, karakter süzgecinden geçirip; estetik ve ahenkle dışarı yansıtmaktır. Stil modadan esinlenir; lakin moda olan her şeyi giymek değildir. Stiliniz sizin geleneksel mi, elegan mı, spor mu, ciddi mi, yaratıcı mı, yenilikçi mi, romantik mi, avam mı olduğunuzu inşa eder! Pahalı kıyafetler alıp giymekle stil sahibi olamazsınız! Kıyafetlerinizi parayla satın alabilirsiniz lakin stilinizi parayla satın alamazsınız!

      Hayatımızı sorduğumuz sorulara verdiğimiz cevaplarımız yönetiyor!

Bu sorular; Ben kimim? Neden buradayım?

Nasıl daha iyi bir yaşam yaratabilirim?

Markasını yöneten bir profesyonel miyim? Günü bitirmeye mi çalışıyorum?

Değer katmak için mi? Göze girmek için mi çalışıyorum?

Çözüm odaklı mısınız? Kurban rolünde misiniz?

Stratejik mi veya aşırı mı çalışıyorum?

Nasıl bir sosyal çevrem var? Mutluluğa yüklediğim anlam ne?

Aradığım mutluk mu, anlam mı? İş hayatımdaki hedef ve amaçlarım nedir? Sosyal hayatımdaki hedef ve amaçlarım nedir?

Nasıl görünüyorum? Nasıl görünmek beni mutlu eder? Sorduğumuz sorulara verdiğimiz cevaplarımız; stilimizin filizlendiği kaynaktır.

      Ve  kendi stilini yaratmanın formülü; potansiyelini keşfet; kendin ol, kendini tanı, içinde yaşadığın kültürü tanı, duruşun dik olsun, yürüyüşün uyumu, oturuşunun zarafeti olsun. Vücudunu tanı!  Vücuduna, yaşına, gideceğin yere, zamana ve birbirine uyumlu giyinmenin ve renklerin matematiğini analiz et. Kumaşa, dikişe, ütüye özen göster. Kıyafetlerini aksesuarla güçlendir. Dekolte; aman dikkat! Az olan çoktur felsefesini unutma, cildine, dişine özen göster. İmzan olan parfümün olsun! Hepsini ıstan içten bir gülümsemen ve varoluşa bulaştıracağın iyiliklerin olsun!

     Stil istikrarlılıktır. Stil yaratmak bütünü yönetmektir. İstikrarı yöneten bütünü oluşturan parçalar değil; bu parçaların birbirleriyle olan uyumudur! Bütün parçaların toplamından fazlasıdır! Her bir parçayı önemsemek ve o konuda geliştirmek bu süreçte amacımız olmalı. Hani önemsemediğimiz minik taş bazen dengenin kendisi oluyor! Zira atalarımızın dediği gibi: ‘’Bir çivi yüzünden bir nal; bir nal yüzünden bir at; bir at yüzünden bir süvari, bir süvari yüzünden, bir savaş kaybederiz.’’

         ‘’Kimde muhteva (içerik) şekilden ağır basıyorsa yontulmamıştır.

        Kimde şekil muhtevadan ağır basıyorsa o yüzeye insandır.

        Kimde muhteva ve şekil aynı ağırlıktaysa o seçkin insandır.’’

        Konfüçyüs’ ün sözleriyle vedalaşırken; bir sonra ki buluşmamıza kadar Seçkin kalın. Ve unutmayın ki seçimleriniz stilinizi, stiliniz sizi yansıtır.

        Bir sonraki buluşmamızda bu minik taşlarla tanışmak üzere; tekrar kelimelerimin gözlerinizle buluşması dileğiyle! Damarlarında tutku dolaşan stilinizle ışığınızı yansıtın!